AGIRÎ- "Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı'nın" katılımcılarından Protestan Kilisesi Papazı Ender Peker, "Eğer bir olursa güçlü oluruz. Bu birlikte hükümetin adım atmasına vesile olacaktır" dedi. DİK üyesi Sabahat İnal Acar ise, "Kürdistan'ın ilacı birliktir" dedi.
Demokratik Birlik İnisiyatifi'nin "Birlik amacıyla barışa doğru" şiarıyla Agirî'nin Bazîd (Doğubayazıt) ilçesinde düzenlediği "Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı'na" katılanlar birliğin önemine dikkat çekti. Mêrdîn'deki Protestan Kilisesi Papazı Ender Peker, birlik için "ben" yerine "biz" dilinin hakim olması gerektiğini söyledi. Kürtler arasında din, mezhep, parti, ideoloji açısından çeşitlilik olduğunu belirten Peker, "Herkesin kendi fikirlerini arka plana atması gerekiyor ki ulusal fikir ortaya çıksın. Herkes her anlamıyla birbirini kabul eder, kardeş gibi birbirine yaklaşırsa birlik sağlanabilir. Ben Mesihi'yim. Burada Müslüman, Êzîdî, Zerdüşt, ateistler yani her kesimden insanlar var ve insanların hepsi Kürt'tür. Eğer bir olursak güçlük de oluruz. Güçlü olursak da karşıdaki bizi dinler. Güçlü olmazsak kimse de bizi dinlemez. O yüzden gerekli olan birliktir. Bu birlikte hükümetin adım atmasına vesile olacaktır. Ama bu birlik olmazsa kimse bizi ciddiye almaz. Yani söyledikleri önem teşkil etmez, o yüzden birlik olmak önemlidir" ifadelerini kullandı.
'ULUSAL BİRLİĞİN YOLU SEVGİDİR'
Ulusal birliği güçlendirecek olan şeyin "sevgi" olduğunu dile getiren Peker, "Kürt kimliğini tanıması için kanunda hiçbir şey yok. İsimleri bile kanunda yok. Bu kanunda yer alsa bile, sevgi olmazsa yine bozulur. Sevgi kanunlar üstüdür. Sevgi birleştirir. Hem ulus olarak Kürtleri birleştirir hem de diğer halklarında birleştirir. Ama sevgi olmazsa yapılacak kanunlar bir kaç senelik olur. Ve sonrasında bozulur. Çünkü kanun seneliktir, ama sevgi kalıcıdır. İncil'de sevginin kudretine ve insanları değiştirme gücüne değinilir. Eğer bu sevgi gelişirse hem kendi arasında hem de kendi dışında Ortadoğu için birbirimiz seversek ve bu şekilde ilerlersek, o zaman tüm sorunlar çözülür. Ama millet birbirini sevmezse, birbirlerinin kuyularını kazarsa, başkasının hakkına girerse bu sorun asla çözülmez. O yüzden biz sevgiyi geliştirirsek her şeyde onunla gelişir" diye konuştu.
Konferansa katılıma da dikkat çeken Peker, "Katılım çok fazlaydı ve güzeldi. Birçok yerden, birçok partiden gelen vardı. Bu konferansa katıldılar. Bir kaç kurum daha var, onların da katılması gerekiyordu. Mesih, İncil'de diyor ki: 'Kendini inkar etmeyen biri benimle yürüyemez' Nasıl kendini inkar etme? Yani kendi dediğimizde tutturmayacağız. Ben falanca aşirettenim, falanca partidenim, falan renkteyim, falan dindeyim gibi. Bunlar da tutturduğumuz da ulus olamayız. Tamam, doğrudur, bunlar vardır; olmazsa olmaz da; ama bu fikirlerde kendini inkar etmelisin ki ulusta birlikteliğe bağlanalım" diye belirtti.
'ALLAH BİZDEN BİRLİK İÇİNDE OLMAMIZI İSTİYOR'
Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyesi ve Elîh Din Alimleri Derneği (DADEN) Eşbaşkanı Sabahat İnal Acar, ulusal birliğin çok önemli ve gerekli olduğunu vurgulayarak, "Çünkü Allah Teâlâ de bizden birlik istiyor. Diyor ki: 'Birlik olun ve birbirinizi bırakmayın, birbirinizden ayrılmayın. Eğer ayrılırsanız benden de ayrılmış olursunuz.' Allah Teâlâ bize böyle emrediyor ve 'Birlik olun' diyor. Öyleyse bizlerinde birliğimizi sağlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
'VATAN KURMANIN İLACI BİRLİKTİR'
Kürt halkı olarak diğer milletler gibi haklarının sahibi olmak istediklerini dile getiren Sabahat İnal Acar, şöyle devam etti: "Ezilmek istemiyoruz. Birlik olmadığımız için biz yok sayıldık, ezildik. Bize zulümler edildi. Tüm bunlar dinler adına yapıldı. Yine demokrasi adı altında bize zulümler yapıldı. Her şekilde biz yok saydılar. Bu yüzden ben istiyorum ki birliğimiz olsun. Kürdistan'ın ilacı birliktir. Ülkemizin ilacıdır, vatanımızın yaratmanın ilacıdır. Bu halkın kurtuluşunun ilacıdır. 'Birlik ve kardeşlik' diyoruz tekrardan. Birliğin yolu sevmekten geçiyor, birbirini var saymaktan geçiyor. Bugün ben seni dinlersen sen de beni dinlersin öylece birbirimizi severiz. Artık ucuz şeyler için ülkemizi de dinimizi de sağlamalıyız."
'BİZ DÜŞMANDAN DEĞİL DÜŞMAN BİZDEN KORKSUN'
Korkunun aşılması gerektiğini ifade eden Sabahat İnal Acar, "Oğlum veya kardeşim işe girecek ya da işten çıkarılacak diye kendimize sırt dönmemeliyiz. Biz bunun için düşmandan korkmamalıyız, düşman bizden korksun. Biz ne açlıktan korkuyoruz ne de başka şeyden korkuyoruz. İnşallah bizim birliğimiz olacak" diye ekledi.
MA / Ömer Akın