ANKARA - Meclis komisyonunda yer alan DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, "Bu süreç herkes için demokrasi, adalet ve hukuk getirirse toplumun sürece olan inancı ve güveni artar" dedi.
Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantılarını sürdürüyor. Komisyon, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, insan hakları savunucuları ve hukukçuların ardından akademisyenler, iş insanları ve sendikaların görüşlerini alacak.
Komisyon üyelerinden biri olan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, partilerin aktarımlar dinlemesinin önemli olduğunu kaydetti. Ekmen, özellikle çatışmalı süreçlerden etkilenen ailelerin ve annelerin dinlenmesinin kıymetli olduğunu belirterek, herkesin kendi penceresinden duruşunu ortaya koyduğunu aktardı. Ekmen, "Komisyondaki dinlemeler, adeta şehir meydanında ya da köy kahvesinde herkesin içini döküp konuştuğu bir ortam yaratıyor. Bu sayede komisyon, siyasetin agorası gibi işlev görüyor ve bu sağlıklı bir durum. Destekleyen, karşı çıkan, eleştiren, kaygı duyan herkes kendini ifade ediyor” dedi.
SÜRECİN TOPLUMSALLAŞMASI
Komisyondaki 51 üyenin görevinin ise tüm aktarımları dikkate alarak optimal bir ortak çerçeve üretmek olduğuna işaret eden Ekmen, “Üyelerin görevi ‘Şuna itiraz ediyorum, bunu yanlış söylediniz’ gibi tartışmalara girmek değil. Konuşanların ifadeleri içinde doğru bulduklarımız olduğu gibi, eksik ya da yanlış bulduklarımız da var; bu her konuşmacı için geçerli. Herkes aynı şeyi söyleseydi, bu kadar farklı kategori oluşmazdı zaten. Komisyonun bu dinlemelerini sürecin toplumsallaşması başlığı altında bir faaliyet olarak kabul etmemiz gerekiyor” diye belirtti.
‘PARTİLERİN AKTARIMLARI OLDUKÇA ÖNEMLİ’
Komisyonun gidişatında bir sorun görmediğini ancak Türkiye’nin yüzyıllık ve karmaşık meselelerini 31 Aralık 2025’e kadar kökten çözecek bir ekip olmadığına dikkat çeken Ekmen, “Böyle kapsamlı beklentiler gerçeği yansıtmamaktadır. Komisyonun işleyiş biçimi ve gösterdiği esneklik umut verici olsa da eve dönüş yasası, yargıdaki dönemsel rahatlamalar ve nihai raporda yer alacak siyasal ve felsefi perspektiflerin ötesinde radikal değişiklikler beklemek gerçekçi değildir. Böyle bir beklenti kaçınılmaz olarak hayal kırıklığı yaratır. Eve Dönüş Yasası, Meclis tatilde olduğu için Ekim ayından önce zaten gündeme gelemez. Bu nedenle dinlemeler Ekim ayı başına kadar sürecektir. Bu dinlemeleri son derece kıymetli buluyorum. İttifak partilerinin ve Meclis'te temsil edilen birçok partinin; Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, MAZLUMDER ve İnsan Hakları Derneği (İHD) gibi kişi ve kurumları dinlemesi oldukça önemli. Çünkü birçok siyasi aktör belki de ilk kez bu kişi ve yapılarla doğrudan temas kuruyor” diye konuştu.
‘HERKES İÇİN DEMOKRASİ ADALET VE HUKUK'
Sürecin başından beri idari tedbirlerin gecikmeden alınması gerekliliğine vurgu yaptıklarını ve mevcut yasaların eksiksiz uygulanması gerektiğini kaydeden Ekmen, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının hayata geçirilmesini savunduklarını belirtti. Hasta tutsakların konusunu da yıllardır dile getirdiklerini söyleyen Ekmen, “Bu önemli bir sorun. Bugün hala bu problem devam ediyor. En azından kamuoyunun gündeminde olan Murat Çalık ve Ayşe Barım gibi tutuklularla ilgili süreçlerin bir an önce sonuçlandırılması gerekiyor. Bu süreç herkes için demokrasi, herkes için adalet, herkes için hukuk getirirse toplumun sürece olan inancı ve güveni artar” şeklinde konuştu.
‘DESTEKLEYİCİ YÖNDE DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR’
Komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmesi konusuna da değinen Ekmen, “Bu konu şu ana kadar komisyonun gündemine gelmiş değil. Genel Başkanımız, 27 Şubat çağrısının sahibi olan Öcalan’ın süreçle ilgili görüşlerinin gelişmeleri destekleyici yönde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmişti. Ancak bunun nasıl ve hangi yöntemle gerçekleşeceği hem İmralı’da kurulan mekanizmaya hem de iktidarın bu konuyu komisyon gündemine taşıyıp taşımayacağına bağlıdır. Şu an itibarıyla bu konuda komisyonda herhangi bir tartışma yürütülmemektedir” ifadelerini kullandı.
MA / Ömer Güngör