Her yönüyle 'yaralı' bir kent: Şam

img
ŞAM - Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Şam, her yönüyle yaralı bir kenti andırıyor. Her bir yapıda savaşla birlikte yarım kalmış bir hikayenin izini görmek mümkün. Diğer coğrafyalarla farklılık gösteren "olağan akış" sürerken, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük algı değişmeye başlamış. 
 
Tunus’ta 17 Aralık 2010'da Mohamed Bouazizi adlı seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan ve daha sonra birçok ülkeye sıçrayan “Arap Baharı” bölgede yeni bir döneme kapı araladı. Yolsuzluk, işsizlik ve adaletsizliğe karşı başlayan halk hareketleri, bölgede değişim umudunu arttırırken, bazı diktatörlerin devrilmesini sağladı. Ancak diğer taraftan bazı yerlerde uzun süreli kriz ve çatışmaları da beraberinde getirdi. 
 
Suriye, bu sürecin en şiddetli ve kanlı yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Mart 2011'de patlak veren iç savaşta yüzbinlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca kişi göç yollarına düştü. Yıllarca devam eden çatışmalar 2024 yılının sonlarına doğru başkent Şam'ın (Damascus) merkezine kadar ulaştı ve 8 Aralık 2024'te Esad rejimi devrildi.
 
El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra Cephesi'nin isim değiştirmesinden ve başka bazı grupları etrafında toplamasından oluşan Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) ülke yönetimine gelmesiyle bölgedeki denklemler de değişti. Rusya ve İran bölgeden çekilirken, ABD-İsrail'nin etkisi arttı. Önümüzdeki süreçte bölgenin nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor.  
 
DAMASCUS'A YOLCULUK
 
13-20 Kasım tarihleri arasında Qamişlo kentinde düzenlenen 5'nci Rojava Uluslararası Film Festivali dolayısıyla, ilk kez Suriye'yi görme fırsatı buldum. Bu ziyaret, sanırım Kuzey Kürdistan’daki Özgür Basın emekçilerinin uzun zaman sonra Suriye’ye yaptığı ilk ziyaret oldu. 
 
14 yıldır aralıksız bir şekilde süren savaştan bitkin düşen ülkede ilk durağım başkent Şam oldu. 2025 yılının Ocak ayından bu yana hem Ankara hem de İstanbul'dan buraya düzenli uçak seferleri yapılıyor. İstanbul mu Ankara mı derken; İstanbul'dan gidişlerin daha "güvenli" olabileceğine karar verip, birkaç parça eşya ve ekipmanla yola koyuldum.
 
Sabiha Gökçen Havalimanı'nda bitmek bilmeyen kuyruğun ardından pasaport işlemlerimi tamamlayıp, Damascus Uluslararası Havalimanı'na gidecek uçağın hangi kapıdan kalkacağını beklemeye başladım. Bir süre sonra, Damascus'a hareket edecek uçağın alımlarının havalimanın en alt katının en ücra köşesindeki kapıdan yapılacağı ekranda belirdi. 
 
Dış hatlardaki diğer kapıların önünde oturacak yer bulunmazken, Damascus kapısı bir hayli sakindi. Ağır iki çantayla dakikalarca ayakta beklemek yerine bir yerde oturmak sevindirici bir durumdu.
 
MUTSUZLUK VE TEDİRGİNLİK
 
Yapılan anonsla birlikte yolcular alım için kuyruğa girdi. Benim dışımda neredeyse tüm yolcuların pasaportunun üzerinde Suriye Arap Cumhuriyeti yazıyordu. Otobüs, herhangi bir kuyruk olmadığı için çabucak doldu. Yapılan çağrı üzerine koşuşturan yolcunun da binmesiyle hareket etti.
 
Bir köşeden etrafı izlerken, otobüsteki hiç kimsenin yüzünde en ufak bir tebessümün dahi olmadığını fark ettim. Sanki herkes mutsuz, kaygılı ve tedirgin. Birbirini tanıyanlar da kısık bir ses tonuyla konuşuyor, diğer kişilerin kendilerini duymamasına özen gösteriyordu.
 
Bu durum, Şam üzerinden yapacağım yolculuğa karar verdiğimde hissettiğim kaygının daha da artmasına neden oluyordu. Hiç görmemiş olsam da, savaş, yoksulluk ve krizlerle boğuşan bir kente yolculuk ettiğimi hissettiriyordu. 
 
3-5 dakikalık kısa bir sürenin ardından kapılar açıldı ve uçağa yöneldik. Yaşlılar hızlıca hareket edip çantalarını yerleştirme derdindeyken, gençler uçakla birlikte fotoğraf çektirdikten sonra merdivenlerden çıkıyordu.
 
AYNI COĞRAFYA AYNI SORUN: ANADİLSİZ UÇUŞ!
 
Kapılar kapandıktan sonra bir uçağın ilk kez bu kadar boş olduğunu fark ettim. Ya ülkesine dönenlerin sayısı ya da havayoluyla yolculuk yapmayı isteyenlerin sayısı azdı. Kalkıştan hemen önce kabin ekipleri, acil ve beklenmedik durumlar karşısında neler yapılacağına dair uyarıları anlatmaya başladı.
 
Bazı yolcular gözlerini kabin ekiplerinden ayırmazken, bazıları ise koltuk arkalarındaki uyarı yazılarına bakarak neler söylendiğini anlamaya çalışıyordu. Türkçe ve İngilizce anonslar bitiyor, ancak büyük çoğunluğu Arap olan yolcuların anadilinde anons yapılmıyordu. 
 
Tıpkı Kürdistan'dan kalkan uçaklardaki uygulama gibi: resmi ve "uluslararası dil" dışında anons yasaktı. Bu da bu coğrafyanın kadim halklarına dayatılan kaderin özetiydi.  
 
TOZLU YOLLAR VE YORGUN BİR ŞEHİR 
 
Bulutlu ve kapalı hava nedeniyle yeryüzündeki yerleşim yerlerini seçmek imkansızdı, ta ki uçak iniş için alçalmaya başlayana kadar. Uçağın Damascus’a inişiyle birlikte beni alacak taksi şoförüne ulaşmak için apar topar telefonumu açtım. Ancak Türkiye’deki telefon operatörlerinin şebekeleri burada çekmediğini gördüm. Neyseki yanımda oturan 50’li yaşlarda bir kişi internete bağlanmamda yardımcı oldu. “Wifi” dememle birlikte telefon internetini açarak, yardımcı olabileceğine dair kafasını salladı. 
 
Birçok ülkede 30 gün olan vize süresi burada 15 gün veriliyor. Daha azı da olabilir diyerek, neden olduğunu dahi sorgulamadım. Nihayet kazasız belasız Şam’a gelmiş, kapıda vizemi almıştım. Ayrıca havaalanı çıkışında festivale gelen iki yönetmen arkadaşla karşılaşmak da beni bir hayli sevindirmişti. Çok beklemeden taksiye binerek, Qamişlo’ya gidecek olmanın heyecanını yaşamaya başladım.  
 
Tozlu yollardan şehirdeki yapıları seçmeye çalışırken, bir zamanlar ticaretin kalbi olan bu kadim kentin nasıl da kriz ve kaosun merkezi haline getirildiğini düşündüm. Taksinin camından dışarıya baktığımda, her binanın yüzeyinde yarım kalmış bir hikâyenin izlerini görür gibiydim. 
 
DÜNYANIN EN ESKİ ŞEHİRLERİNDEN 
 
Şam, iç savaş öncesi 4,5 milyon nüfusuyla ülkenin en büyük kentiymiş. Ancak çatışmaların başlamasıyla hem ciddi bir göç vermiş, hem de bir o kadar da göç almış. Kentte şimdi kaç kişinin ikamet ettiğini ise bilen yok!
 
Kesin olarak bilinmese de tarihinin milattan önce 8 bin yılına kadar uzandığı belirtiliyor. Ayrıca “dünyanın en eski şehirlerinden biri” ünvanına sahip. Yüz yıllar boyunca kültürel, ticari ve idari anlamda bölgenin önemli noktalarından birisi olmuş. 
 
 
Mimarisi, sokakları, bahçeleri ve evleriyle birçok dönemin ve medeniyetin izlerini taşıyan bir kent. Tarihi ve kültürüyle önemli bir kent olsa da yıllardır süren iç savaş nedeniyle büyük bir yıkım yaşamış. 
 
Hem tarihi mimarisi hem de ideolojik saldırılar nedeniyle zengin demografisi de büyük bir zarar görmüş. Bu durumu, kente ilk ayak basıldığında görmek mümkün. 
 
SAVAŞIN İZLERİ CANLI
 
Havalimanı çıkışından kent merkezine doğru ilerlerken yolun her iki tarafında yıkılmış onlarca yapı ve yakılmış araçla karşılaşmak mümkün. Kenar mahallelerdeki yıkım, merkeze oranla daha fazla. Kentin kalbine ilerledikçe yıkıntılar azalıyor; ancak savaşın ve krizlerin izleri halen canlı. 
 
Kent merkezinin mimarisi, görenleri kendisine hayran bırakıyor. Taş evler, ahşap oymalı balkonlar, sokak ve caddelerinin güzelliği... Açık renkli yapıların dış kaplamaları zamanla tozdan ve kavurucu sıcaklardan kaybolmuşsa da güzelliklerinden bir şey kaybetmemişler. 
 
'OLAĞAN' AKIŞ SÜRÜYOR 
 
Gündelik yaşam "olağan" akışında ilerliyor. Ancak bu olağanlık diğer coğrafyalardaki olağanlığa hiç benzemiyor. Kentin her yerinde her an bir patlama yaşanabilir, insanlar kör bir kurşuna kurban gidebilir ya da bir karışıklık çıkabilir. Yıllarca devam eden bu durum artık hem kentin hem de içinde yaşayanların "olağanı" haline gelmiş. 
 
 
Sadece bunlar da değil, rejim bir günde değişse "neden ve nasıl değişti" diye soracak çok az insan bulunur. İnsanlar bu durumu kanıksamış durumda. Ölüm, yaralanma... gibi korkular ise birçok insanda aşılmış. Bu nedenle Esad düşmüş olsa da yeni rejime "alışmak" çok zor olmamış. 
 
REJİMİN UYGULAMALARINA BOYUN EĞİLMEMİŞ 
 
Bu "alışkanlık", yeni rejimin uygulamalarını kabul etmek anlamında yaşanmamış. Toplumun neredeyse tüm kesimleri kendi özgünlüklerini koruyor. Yeni rejim her ne kadar kendi uygulamalarını kabul ettirmeye çalışsa da bu durum kabul görmemiş. Örneğin Hristiyanlar, yaşadıkları mahallede yeni rejimin baskılarına boyun eğmemiş. Ne giyim kuşamlarından ne içeceklerinden ne de sosyal yaşamlarından ödün vermemiş. Rejim de her ne kadar karşı olsa da bu durumu kabul etmiş görünüyor.  
 
HTŞ'lilerin yönetiminde olan diğer kentlerde gece saatlerinde dolaşmak yasakken, Şam'da bu durum farklı. Halen gece yaşamı çok hareketli. Bitmek bilmeyen bir enerji söz konusu.  
 
HER YÖNDEN 'YARALI' BİR KENT 
 
Sadece bir gece kalabildiğimiz kente dair ayrıca şunlar söylenebilir;
 
* Kentin altyapısı büyük bir zarar görmüş. acil yardım ve tıbbi destek çok sınırlı. 
 
* Çatışmaların artması ve rejim değişikliğiyle birlikte ülkeye gelen turist sayısı yok denecek kadar azalmış. 
 
* Yoğun "güvenlik" önemleri günlük hayatın bir parçası haline gelmiş. Bütün sokak ve caddelerde silahlı HTŞ'liler ile karşılaşmak mümkün. Ayrıca kentin giriş ve çıkışlarında kontrol noktaları bulunuyor. 
 
* Yoğun göç, alt ve üst yapının gördüğü zararla birlikte kiralar uçmuş. 
 
* Elektrik kesintileri sürüyor. 3 saat aralıklarla kesintiler yaşanıyor. Bazı yerlerde elektrik kesintileri daha da uzayabiliyor. 
 
* Kentin suyu bir hayli kirli. İçme suyu büyük bir sorun. 
 
* Yiyecekten içeceğe ve giyime kadar birçok günlük ihtiyacın fiyatı son yıllarda bir hayli artmış. Fabrikaların bazıları kullanılmaz halde, dış yatırım yok denecek noktada. 
 
* Ana caddelerin dışında kentin her noktasında kapanmış işletmeler görmek mümkün. Ayrıca gazetelerden ve televizyonlardan izlediğimiz eski pazarlar üzerinde bir suskunluk söz konusu. 
 
* Her an karşınıza bir motosikletli çıkabilir. Yollarda ne trafik ışığı ne de trafik işareti bulunmuyor. Bu nedenle bir noktaya ulaşmak zor bir durum. Kenti bilen birisiyle hareket etmek hem kontrol noktalarında hem de gideceğiniz yere ulaşmak için olmazsa olmaz bir şey. 
 
* Şehirde lüks ya da yeni araçlara rastlamak mümkün. Ancak genel olarak araçların modelleri bir hayli eski. Toplu taşıma araçları neredeyse kullanılmayacak halde. Çıkardıkları mekanik sesler büyük bir kirliliğe neden oluyor. 
 
* Kirlilik ilk göze çarpan konulardan. Her yerde çöp yığınlarına rastlayabilirsiniz. Çöplerden yükselen kötü kokunun yanı sıra mazot kokusunun da kentin her yerini sardığını söylemek mümkün. 
 
KADINLAR ARAÇ ARKALARINDA TAŞINIYOR!
 
 
Elbette her yönüyle "yaralı" olan bir kentte kadınların durumu en çok merak edilen konuların başında geliyor. Kent merkezinin birçok noktasında kadınlara rastlamak mümkün değil. Ana caddeler daha güvenli olacak ki kadınlar buralarda daha rahat gezebiliyor, alışveriş yapabiliyor ya da bir işletmede oturabiliyor. Sorduğumuzda; rejim değişikliği sonrası birçok kadın başörtüsü takmak zorunda kalmış. Ancak buna direnen kadınların sayısı da oldukça fazla. Özellikle farklı inanç ve halklardan kadınlar bu uygulamaya karşı duruyor. 
 
Öte yandan ataerkil sistemin tüm kodlarının burada devrede olduğunu söylemek yanlış olmaz. Güç, otorite ve karar alma süreçleri ağırlıklı olarak erkeklerin elinde. Kültürel, ekonomik, hukuksal alanlarda kadınların sayısı yok denecek kadar az. 
 
Dikkat çeken bir başka nokta ise, toplu araçlar dışında kadınların araç dorselerinde seyahate maruz bırakılması. Kadınlar, aracın ön tarafında yer olmasına rağmen genelde açık dorselerde yolculuk yapmak zorunda kalıyor. 
 
KUZEY VE DOĞU SURİYE'YE NASIL BAKILIYOR? 
 
Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük tartışmaların başkent Şam'a nasıl yansıdığı ve tartışıldığı da bir başka merak edilen konu. Kürtlerin yoğun yaşadığı kentlerde neler yaşandığı, hatta Kürtlerin varlığı bile uzun yıllar buradaki halklardan saklanmış. Baas rejimi döneminde hem devlete bağlı yayın organları hem de diğer basın mecralarında Kürtler hep görmezden gelinmiş. Yanı sıra Arap olarak yansıtılmış. 
 
Bir kesim halen Kürtleri yerleşik hayata geçmeyen göçebeler olarak görüyor. Yaşadıkları coğrafyada herhangi bir teknolojik aletin bulunmadığını, dünyadan bihaber bir "tür" olarak görüyor. Elbette tüm bunların en büyük nedeni Baas rejiminin politikalarından kaynaklandığını söylemek mümkün. Rojava topraklarının Şam ile olan mesafesi, bu mesafede çok az yerleşim yerinin olması, ticari ilişkilerin farklı ülkelerden sağlanıyor olması gibi etkenlerin etkisi de azımsanamaz. 
 
ARADA KOPUKLUK VAR
 
Buradaki durum, bir dönemin Türkiyesi ile de çok benzerlik gösteriyor. Türkiye'de yaratılan "Kuyruklu Kürtler" algısının bir benzeri burada da yaratılmış. Bu algı son yıllarda değişmiş. Özellikle Rojava Devrimi sonrası bir Kürt varlığı bilinci oluşmuş. Bu durumun farkında olan kesimlerin Rojava'ya sempatisi bir hayli fazla. İnşa edilen sistemin benzerinin tüm ülkeye yayılması gerektiğini düşünenlerin sayısı da oldukça yüksek. Bu nedenle son süreçte tartışılan entegrasyon sürecinin hızlanması gerektiği düşünülüyor.  
 
Ancak Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa edilen yeni yaşamdan bihaber olan ve ataerkil kodlarla hareket eden kesim de azımsanmayacak kadar büyük. Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa edilen yaşamın halen buraya tam yansıdığı söylenemez. Bunda hem mevcut rejimin politikaları hem de savaş koşullarının yarattığı zorlukların etkisi büyük. 
 
Yarın: Dêrazor'da iki ayrı yaşam 
 
MA / Azad Altay 

Diğer başlıklar

03/12/2025
23:47 Tecavüz faillerine beraat!
23:43 Stutgart’ta Alevi ve Durzi halka saldırılar protesto edildi
23:03 Çocuk ölümlerini protesto eden 16 TİP'li genç tutuklandı
22:54 Amedspor Down Sendromlu Zınar’ın hayalini gerçekleştirecek
22:50 İsrail 10 yıl sonra Lübnanlı yetkililerle görüştü
21:01 Akış’ın tutukluluğuna devam kararına tepki: Darbe sürüyor
20:37 KDP, Xebat ve Lecan’a ağır silahlı güçleri yerleştirdi
20:18 BMGK 14 yıl sonra Şam’ı ziyaret edecek
20:16 Cenevre eyleminde Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü istendi
19:00 Şam’a füzeli saldırı
18:52 Serra Bucak’tan Ongözlü Köprü ve Hevsel Bahçeleri açıklaması
18:49 KHK eylemi: Arkadaşlarımız derhal görevlerine iade edilmeli
18:31 Asgari ücret için ilk toplantı tarihi belli oldu
18:24 TÖP üyeleri serbest bırakıldı
18:19 30 yıldan sonra tahliye edilen Çirik: Diğer tutsakların da özgürlüğü yakındır
18:03 Barış Annesi Aliye Timur son yolculuğuna uğurlandı
17:49 Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Akış’ın tutukluluğuna devam kararı
17:37 Kuzey ve Doğu Suriye Halklar Meclisi tüzüğünü kabul etti
17:34 Divandere'de 8 kadın öğrenci zehirlendi
17:30 İran güçleri Ezîze Mûradiyan adlı Kürt kadını gözaltına aldı
17:17 AB ülkeleri Rusya'dan gaz ithalatı yapmamak üzere anlaştı
17:13 KESK: İktidarın sadık bürokratlarına 30 bin TL seyyanen zam
16:56 HPG'li Serhat Korkmaz'ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:49 Katledilmek istenen Yasemin Durbak'a dayanışma ziyareti
16:35 Barzani: Entegrasyon garantisi olmadan QSD'nin silah bırakması beklenemez
15:38 'Engelliler ayrımcılığa, izolasyona mahkum ediliyor'
15:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:47 Okullarda ücretsiz yemek davası görüldü: 3 çocuktan 1'i okuldan aç dönüyor
14:04 Erdoğan: Kürt sorunu 'benim sorunumdur' iradesini bugün de taşıyoruz
12:16 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten 'Bahçeli'ye darbe olur' iddiasına yalanlama
12:10 Abdullah Öcalan’dan bütüncül hukuk mesajı: Demokrasi dışı müdahale olgusu Türkiye gündeminden çıkar
12:05 İngiltere'den sürece destek
11:39 Prof. Bose’den Abdullah Öcalan’ın çağrısına destek: Taraflar bu umut anını değerlendirmeli
11:30 TÜİK'in enflasyon oranı yine düşük çıktı
11:25 Okullarda ücretsiz yemek davası: Ne bakanlık ne de yargı çocukları aç bırakamaz
11:12 Bahçeli: Süreçten asla geri adım atmayacağız
10:52 Dêrsim’de fuhuş ağı: İsim isim teşhir ederek anlattı
10:34 DEM Parti MYK toplandı
10:32 Gazeteciler raporu: Gözaltı, soruşturma tutuklama, ceza, işten çıkarmalar sürüyor
10:16 Özgür Ülke anması: Hakikat açığa çıkarsa barışa o kadar yakın oluruz
10:08 TÖP üyesi 5 kişi gözaltına alındı
10:03 Dicle Nehri'ne düşen çocuğun cenazesi bulundu
09:55 Nahit Eren'den 'transfer' müjdesi: Söylemler kulübü yıpratmamalı
09:33 Urartular'ın 'başkenti işgal' altında
09:31 Hastane yol gösterdi: İhtiyaçlarını karşılayamaz, ancak R Tipi'ne sevk edilebilir!
09:20 Dr. Gezer: Engellilerin ailelerinin kaygıları ortadan kaldırılmalı
09:19 Prof. Dr. Şebnem Oğuz: Süreç, Türkiye'nin geleceğini belirleyen bir eşik
09:17 Mêrdîn’de uyuşturucuya karşı harekete geçtiler
09:15 Öldürülen gazeteci Hakan Tosun'un ablası: Adalet yerini bulmalı
09:07 Wan’da 10 ayda 158 hak ihlali yaşandı
09:05 Gençlerden çağrı: Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte önlem alalım
09:00 Dêrazor'un bir yanı yıkım, diğer yanı inşa
09:00 03 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:05 Amedspor’dan SMS kampanyası
02/12/2025
23:34 'Qamişlo’dan göçertilenlerin geri dönüşü sağlansın' çağrısı
23:23 Trump'tan Venezuela ve Kolombiya’ya kara operasyonu tehdidi
23:00 AB'nin eski dışişleri şefine gözaltı
22:11 Licê’deki fuhuş çetesine karşı toplantılar yapıldı
20:36 Dicle Nehri'ne düştüğü iddia edilen çocuk bulunamadı
20:33 Savcılıktan öz savunmaya ceza istemi
20:29 Putin: Avrupa savaş istiyorsa, hazırız
20:08 BM: Sudan savaşında 14 milyon kişi yerinden edildi
20:03 Gazeteci Karabay cezaevinden çıktı
19:10 İsrail saldırılarında 257 gazeteci katledildi
18:31 Mahkeme, hasta tutsağın tahliyesini engelleyen İGK kararını yasaya uygun buldu!
18:09 223 işçinin eylemi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:07 Netanyahu: Şam’dan Hermon Dağı’na kadar silahsız bölge istiyoruz
17:46 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 19 gözaltı
17:42 DEM Parti Heyeti İmralı'dan döndü
17:34 Lacan'da gerginlik sürüyor: Gazetecilerin ekipmanlarına el konuldu
17:15 Şüpheli çocuk ölümü davasında tahliye kararı
16:41 Ankara'da Savunmaya Özgürlük Nöbeti: Adaletin sesi yeniden yükselecek
16:19 ABD Adana konsolosu DEM Parti'yi ziyaret etti
15:59 Cinsel saldırıya uğrayan çocuk mahkemede dinlenecek
15:43 Gazeteci Karabay'a ceza ve tahliye
15:31 Besta’da asker gözetiminde ağaç kıyımı sürüyor
15:27 Amed'de Jineolojî atölyeleri başlıyor
15:22 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
14:24 Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu: Alevi katliamına karşı ortak irade büyütülmeli
14:10 İzmir Barosu: Avukatların çalışma koşulları adil olmalı
14:04 Danıştay'a çağrı: Okullarda ücretsiz yemek davasını kabul et
13:36 Mîdyad’ta şüpheli kadın ölümü
13:34 Mahalleliler, taş ocağı çalışmalarını durdurdu
12:45 Bakırhan: Abdullah Öcalan'la görüşülmesi sorunun siyasal zemine taşınmasını sağladı
12:42 DSİ barajında çalışan işçi yüksekten düşerek hayatını kaybetti
12:13 İmralı Heyeti Abdullah Öcalan ile görüşmek için yola çıktı
12:02 Özgür Ülke gazetesinin bombalanması protesto edilecek
12:00 Federe Kürdistan ve idaresi dışındaki bölgelerde Kürt nüfus 10 buçuk milyona ulaştı
11:57 Filozof Ceruti: Abdullah Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu'ya örnek olabilir
11:41 Amed Büyükşehir’den Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi açıklaması: Kararlıyız
11:36 Arap Alevileri: Suriye'deki Alevi katliamı derhal durdurulmalı
11:22 Duruşma için getirildiği Ahlat'ta 3 ay hücrede tutulacak
11:05 31 yıllık tutsağın tahliyesi Seyit Rıza'nın sözleri gerekçe gösterilerek ertelendi
11:02 Salih Müslim: Demokrasi yoksa entegrasyon da yok
11:01 Kürt mahallelerinde çete yapılanmaları
10:48 Putin ve ABD Ortadoğu Temsilcisi Witkoff Ukrayna'yı görüşecek
10:44 Bahçeli’den süreç açıklaması: Ok yaydan çıkmıştır, gemiler yakılmıştır
10:10 'Burası Kürdistan'dır' diyen Taşkesen'e sanal medya paylaşımından 4 yıl 2 ay ceza
09:40 5 kentte ‘borsa manipülasyonu’ soruşturması: 10 gözaltı
09:40 Alagöz'ün Giresun'daki maden genişletme isteği askıya çıktı
09:38 Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı
09:05 Tehdit edilen eşbaşkanlar: Halkın iradesine saygı göstermek zorundalar
09:04 Mazgêrt avcıların hedefinde: Halk ve canlılar tedirgin
09:03 11'inci Yargı Paketi yarın görüşülecek: ‘Yama’ değil yeni bir İnfaz Kanunu lazım
09:03 Yerine kayyım atanan Akış’ın davası yeniden görülüyor
09:02 Yanlış restorasyon Wan'ın belleğini yok ediyor
09:01 Her yönüyle 'yaralı' bir kent: Şam
09:00 02 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
01/12/2025
23:52 Amasya'da cezaevi nakil aracı kaza yaptı
23:48 2026 yılı bütçe teklifi komisyonda kabul edildi
23:01 Geçiş Hükümeti, Süveyda'da bir kişiyi katletti
22:16 Trump, Netanyahu ile görüştü
22:12 Humus’un doğu kırsalında işkence ile toplu gözaltılar
21:15 Barrack, Şara ile görüştü, Trump desteğini yineledi
20:45 Özgür Özel'e yanıt: Kürtleri sadece sıkıştığınızda hatırlamayın
20:16 Bankacı Seçil Erzan'a 102 yıl 2 ay hapis cezası
19:41 Erdoğan: Süreç yeni bir dönemin kapısını açacak
19:34 Ukrayna'da ailelerini yitiren çocuklar Türkiye'de tecavüze uğradı
19:15 31 yıldan sonra tahliye edilen Esen: Başaracağımız günler yakın
18:24 15 yaşındaki MESEM öğrencisi ölü bulundu
18:12 Beyza Yavuz'un şüpheli ölümüyle ilgili 1 kişi tutuklandı
17:35 Gazeteci Aykol’un tedavisi devam ediyor
17:32 ÖHD: Kadın tutsaklar çifte görünmezlik yaşıyor
15:45 Barış Annesi Aliye Timur yaşamını yitirdi
15:25 Şirnex'teki baskı ve provokasyon girişimleri bütçe görüşmelerine taşındı
15:22 30 yılın ardından tahliye olan Çirik’ten örgütlülük vurgusu
15:19 Erkek şiddetine karşı işbirliği ve koordinasyon sağlanacak
14:50 DİSK 2026 asgari ücreti araştırma raporunu açıkladı
14:27 Emeklilerden ‘bütçe’ protestosu
13:24 Evrensel Gazetesi'ne saldıran sanık tahliye edildi
13:16 DEM Parti her yıl Engelliler Onur Yürüyüşü düzenleyecek
13:15 Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir
12:26 Sosyolog Griffin: Türk ve Kürt barışı insanlık için hayati önemde
11:35 TÜİK üçüncü çeyrek büyüme verileri açıklandı
10:52 Sudani ile Tom Barrack bir araya geldi
10:51 Köylüler, Sekasur'da maden şirketi çalışanlarını kovdu
10:40 Güney Afrika’dan Trump’ın ‘beyaz soykırımı’ iddialarına yanıt
09:20 Birçok kentte sağanak ve kar yağışı bekleniyor
09:17 Qoser’de öldürülen ailenin avukatları: Medyanın yaklaşımı insani değil
09:03 Down sendromlu Zınar ilk hayalini gerçekleştirdi, sıra ikincisinde
09:02 'Şirnex'te süreç karşıtı bir akıl var'
09:01 Hasta tutsağın eşi: Orada kalırsa yaşamını yitirecek
09:00 01 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
30/11/2025
22:50 Radyoya Dengê Gel yayın hayatını sonlandırdı
21:39 Ekoloji Derneği toprak buluşturulmak üzere 30 bin palamut dağıttı
21:26 'Kovid Yasası siyasi tutsakları kapsayacak şekilde düzenlemeli'
20:58 Tarsus'ta 'Demokratik toplumla yeniden doğuş' şöleni
20:37 Sosyalist Enternasyonal'den Kürtlere özyönetimin tanınması çağrısı
19:22 Bayındır: Devlete adım attıran Kürtlerin mücadelesiydi
19:03 'Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız'