İZMİR - Bask Özerk Bölgesi'nden Avukat Urko Aiartza Azurtza, Abdullah Öcalan'ın süreçteki rolüne işaret ederek "Onun kilit bir kişi olduğunu ve yaptığı işe devam etmesine izin verilmesi gerektiğini anlamamak, ters etki yaratacaktır" dedi. 

 

Sürdürülen Demokratik Toplum ve Barış Süreci kapsamında kurulan Meclis Komisyonu'nun 3 üyesi, geçtiğimiz Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la İmralı'da görüştü. Görüşmeyle birlikte sürecin, yasal düzenleme aşamasına geçtiği değerlendirilirken, Meclis Komisyonu'nun sunacağı raporda, çatışma sürecinin sonlandırılması ve çözümün geliştirilmesi için hangi yasal düzenlemelerin önerileceği ise belirsizliğini koruyor. 

 

İspanya Bask Özerk Bölgesi Gipuzkoa Barosu üyesi ve çatışma çözümü danışmanı Avukat Urko Aiartza Azurtza, çatışma sonrası müzakere süreçlerinde yasal düzenlemelerin önemini belirtti. Mezopotamya Ajansı'na (MA) konuşan Azurtza, çatışma sonrası yapılan müzakerelerde önemli hususlardan birinin yapılan anlaşmaların yasallığa kavuşturulması olduğunu ifade ederek, "Aksi takdirde, bu anlaşmaların uygulanması gerçekten kolay olmaz. Bu nedenle, bu barış sürecinde, üzerinde anlaşmaya varılan her şeyin bir tür mevzuata dönüştürülmesi veya bu anlaşmalar nedeniyle yasal çerçevenin değiştirilmesi ya da anlaşmalarda gerekli olan mevzuatın geliştirilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu, Kolombiya'da, İrlanda'da, Güney Afrika'da ve bazı Batı Şeria eyaletlerinde de gerçekleşmektedir" diye konuştu. 

 

'SAHADAKİ GERÇEKLER GÜVEN ARTTICI OLUR'

 

Barış müzakerelerinde toplumun desteğinin önemine dikkat çeken Azurtza, "Toplumun, daha önce birkaç kez başarısızlıkla sonuçlanan girişimler nedeniyle barış süreçlerine ve müzakerelere güvensiz yaklaşması çok normaldir. Bu aşamada barış sürecinin yeni bir şeyler getirdiği anlatılır ve bunu halka gösteren güven artırıcı adımlar atılırsa, toplumun güvensizliği aşılabilir. Dolayısıyla, barış sürecinin ilerlediğini gösteren sahadaki gerçekler olmalıdır. Örneğin, Kürt ve Türk halkı, PKK'nin Kürdistan Bölgesi'nde silah bırakma sürecini gördüklerinde, bu bir gerçekti, bu olay muhtemelen topluma barış sürecinin ilerleyeceğine dair çok daha fazla güven verdi" ifadelerini kullandı. 

 

'SAVAŞÇILARIN BAŞINDAN BERİ TOPLUMLA ENTEGRELER' 

 

Sürecin ardından silah bırakan savaşçıların toplum ile entegrasyonunun önemine işaret eden Azurtza, "Savaşçıların topluma entegrasyonu duruma göre değişir. Çoğu zaman savaşçılar topluma oldukça iyi entegre olurlar. Bu nedenle bunu mümkün kılacak yasal bir çerçeve gereklidir. Elbette daha sonra, bu savaşçıların topluma geri dönüp kapasitelerini geliştirmeleri için bazı eğitim ve uyum ihtiyaçları da olacaktır. Ancak savaşçıların topluma yeniden entegrasyonu konusunda büyük bir sorun olmadığını düşünüyorum. Çünkü onlar başından beri topluma oldukça entegredirler. Bu nedenle asıl önemli olan, topluluklarına, köylerine, şehirlerine geri gidebilmeleri için bunun gerçekleşmesini sağlayacak yasal çerçevenin olmasıdır. Ayrıca bazen, uzun süre dağlarda veya ormanlarda, birçok yerde kaldıklarından, ekonomik yeniden entegrasyonları için desteğe ihtiyaçları olabilir. Ancak bunun dışında sosyal açıdan çok zorluk yaşanmaz" şeklinde konuştu. 

 

'ÖCALAN'IN KİLİT KİŞİ OLDUĞUNU ANLAMAMAK TERS ETKİ YARATIR'

 

Güney Afrika ve diğer birçok yerde olduğu gibi; barış için çabalayan, örgütünü dönüştüren, halkını bazen belirsiz olan yeni bir senaryoya hazırlayan önemli aktörler olduğunu vurgulayan Azrtza, bu aktörlerin buna yapmasına izin vermek ve ona destek olmanın akıllıca bir tutum olacağına işaret etti. Abdullah Öcalan'ın Kürt Hareketi'ni barış ve demokrasiye doğru yeni bir senaryoya taşıma becerisi ve kapasitesi olduğunu kaydeden Azurtza, "Dolayısıyla, onun bu çalışmaya devam etmesine izin vermek, en azından hapishanedeki koşullarını değiştirerek stratejisini geliştirmeye ve hareketi ileriye taşımaya devam etmesini sağlamak önemlidir. Onun kilit bir kişi olduğunu ve yaptığı işe devam etmesine izin verilmesi gerektiğini anlamamak, ters etki yaratacaktır. Kürt Hareketi'nin, çatışmayı dönüştürme isteğinin son derece açık işaretleri olduğunu düşünüyorum. PKK'nin feshedilmesi, silahsızlandırılması çağrıları açık. Bu yüzden, Öcalan'ın süreci devam ettirmesine, koşulları yaratmasına ve bu süreci ilerletmesine izin verilmeli ve tabii ki harekete de demokratik ve barışçıl yollarla yeniden örgütlenmesine izin verilmeli. Böylece şiddeti reddedip barış ve demokrasi senaryosuna doğru ilerleme konusunda hazır ve kararlı olduklarını açıkça gösterdikleri yolda devam edebilsinler. Bu yüzden, bu yolda ilerlemeleri için yasal olarak mümkün olan her şeyin yapılması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. 

 

MA / Uğurcan Boztaş