Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük eylem planında yer alan projelerin doğal alanları tahrip edeceğini belirten Çevre Mühendisi Sedat Durel, "İstanbul'a ihanet ettiğini söyleyenler İstanbul'a yeni beton projeler sunuyor" dedi.
Kanal İstanbul projesinin doğayı ve yaşamı yok edecek bir proje olarak niteleyen HDK Ekoloji Meclisi üyesi Fatoş Osmanağaoğlu, “Kanal İstanbul doğanın sermayeye devridir” dedi.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesine yönelik eleştirilerde bulunan CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, nükleer santralin çevresine yapılacak termik santralleri ve çimento fabrikalarının doğayı daha çok kirleneceğini vurguladı.
Mersin’de Silifke ilçesine bağlı Boğzak Mahallesi'nde yapılması planlanan balık çiftliği tesisine ilişkin düzenlenen ÇED bilgilendirme toplantısı, mahalle sakinlerinin protestosu nedeniyle yapılamadı.
Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalacak Hasankeyf'te tarihi eserlerin taşınmasına tepki gösteren Doğal Yaşamı Koruma Derneği Yöneticisi Emin Bulut, "Hasankeyf'te Nuh Tufanı ve Moğol İstilası bir arada yaşanıyor" dedi.
DBP’li belediyelere atanan kayyumların ekolojik tahribat yarattığını belirten ekolojist Fatih Şahin, “Ağaçları kesip yerine mevsimlik çiçekler ekiyorlar. Bugüne kadar 10 binden fazla ağaç kesildi, 50 bin ağaç susuz bırakıldı, 3 dönüm sazlık alan yok edildi ve Van Gölü molozlarla dolduruluyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "100 günlük eylem planı"na dahil ettiği Kanal İstanbul Projesi'nin aklı başında bir proje olmadığını ifade eden Mimar Mücella Yapıcı, Erdoğan'ın "İstanbul Kanal İstanbul Projesine hasret" sözlerine karşı, "İstanbul temiz hava ve yeşil alana hasret Kanal İstanbul'a değil" dedi.
Nagazaki ve Hiroşima’da yaşanan nükleer felaketi hatırlatan Mersin NKP Sözcüsü Osman Koçak, “Bizler nükleer silahlanmalara karışıyız ve bunun olmasını da istemiyoruz. Nükleer santral insana, canlılara, çevreye ve doğaya zararlıdır” dedi.
Bölgede çıkarılan orman yangınlarının faili meçhul olarak tanımlandığına dikkat çeken Ekoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Necdet Sezgin, “Bölgedeki ormanlar, doğal bir şekilde yanmadığını insan eli ile yakıldığını ve bazen de güvenlik nedeniyle yakıldığını görüyoruz” dedi.
İzmir Bornova’da yer alan askeri alanın imara açılmak istenmesine karşı açılan davada, mahkemenin verdiği iptal kararına rağmen, planın bir benzeri hazırlanıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylandı. Bu yanlıştan dönülmesini isteyen TMMOB’a bağlı meslek odaları alanın Kent Parkı yapılmasını istedi.
Tatvan’da bulunan dünyanın en büyük ikinci krater gölü Nemrut’ta sular her yıl biraz daha azalıyor. Her yıl insanların şifa bulmak için girdiği sıcak su ise bu yıl yok.
Tabiat Varlıklarını Koruma mevzuatında 2012 yılında yapılan düzenlemeler ile doğal sit alanlarının derecelerinin her yıl daha da düşürüldüğünü söyleyen TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Melih Yalçın, son olarak başta Çeşme yarımadası olmak üzere İzmir ve ilçelerindeki doğal sit alanlarının rant için yapılaşmaya açıldığını söyledi.
Tire Başköy mahallesinde JES’lerin yapımı için “ÇED olumlu” raporu verilirse onlarca ceviz, incir ve zeytin ağacı yok olacak. Mahallede yaşayan ziraat teknisyeni Temel Tekin, “Ege’ye JES’ler yapılmaya devam edilirse en fazla 10 yıl içinde hayat biter. Her yer kuruyacak” uyarısında bulundu.
Türkiye’nin en yüksek rakımlı gölü olan Balık Gölü, doğal güzelliği, zengin bitki örtüsü ve renkliliği ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Köylüler; su kaynakları, gözeleri ve ev sahipliği yaptığı kuş türleriyle adeta insanları büyüleyen gölü yeryüzünün cenneti olarak niteliyor.
Dersim’de 3 gün boyunca süren yangın kontrol altına alınarak söndürülürken; DEDEF Yöneticisi Ali Rıza Bilir, yangının özelikle festival dönemine denk gelmesinin bilinçli olduğunu söyledi.