Neo-liberalizmin ürettiği krizler dolayısıyla kooperatiflerin giderek daha yaygın hale geldiğini belirten Dr. Serkan Öngel, her türlü örgütsel formun çözüldüğü ortamda giderek yalnızlaşan insanların artık bir araya gelerek ortak bir şeyler yapmak istediklerini ifade etti.
Aldıkları ücretle geçinmenin mümkün olmadığını belirten Adanalı yurttaşlar, bir ailenin temel geçim ihtiyaçlarını karşılaması için asgari ücretin 5 bin TL olmasını gerektiğini dile getirdi.
Maaşlarının ödenmesi için Cezayir Hükümeti’ne seslenen Gentes işçileri, “Aksi takdirde Gentes işçisi hakları için başlattığı mücadeleyi büyütecek ve emeğini sömüren patrona ve ona kol kanat gelen tüm yetkililerden hesap soracaktır” dedi.
KESK Mersin Şubeler Platformu, konfederasyon tarafından 21 Aralık'ta Mersin'de düzenlenecek "İnsanca yaşamak istiyoruz" mitingine çağrı yaptı.
“Savaş ve ekonomik kriz” panelinde konuşan Ekonomist Alp Altınörs, Türkiye’nin savaş politikasında harcadığı maliyete değinerek, “Krizin asıl sebebi AKP’nin ayakta kalması için savaşa sarılmasıdır. Savaş masrafları yoksulların cebinden çıkıyor. Türkiye halkları ekmek istiyorsa barış lazım” dedi.
Bakırköy’de bir araya gelen binler, art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar, işsizliğe karşı tek ses oldu. İnsanca yaşamak istendiğine vurgu yapılan mitingde emekçiler, “Onlar bir avuç, biz milyonlarız. Bizim gücümüz birliğimizdedir” dedi.
Suriye'de süren savaşın bedelini sağlık çalışanlarının ödediğini ve sınır hattındaki operasyon nedeniyle izinlerin kısıtlandığını dile getiren Urfa Tabip Odası Başkanı Ömer Melik, sorunların çözülmesi için yetkililerin adım atmasını istedi.
İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri'ni Bakırköy Meydanı'nda “İnsanca Yaşamak İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği miting binlerin katılımıyla başladı.
Van'da daha önce bekçiliğini yaptığını boş arazide belediyeden aldığı destekle sera kurarak organik tarıma başlayan Fırat Namaz, maliyeti düşük olan seracılığın işsizler için bir alternatif olabileceğini söyledi.
Palandöken'de hava sıcaklığı eksi 10 derece olmasına rağmen Mermerciler Sitesi inşaatında çalışmaya devam eden işçiler, derinleşen ekonomik krize işaret ederek, "Ayda yılda bir iş bulmuşuz, çalışmak zorundayız" dedi.
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, neo-liberalizmin insan haklarına saldırılarının hat safhada olduğunu belirterek, “Demokrasi güçlerinin kazanımlarına saldırılar karşısında mücadeleyi ayakta tutmalıyız” dedi.
Akademisyen Cem Somel, uluslararası sermayenin “Faaliyetleri başka ülkeye taşırım” tehdidinin ulusal sınırlara sıkışmış işçilerin taviz vermesi için etkili bir silah olduğunu söyledi. KED çalışanı Veysel Moray ise, krize karşı “demokratik topluluklar ekonomisi" önerisinde bulundu.
Kadıköy Kooperatifi tarafından düzenlenen “Krize karşı kooperatifler” söyleşisinde konuşan öğretim görevlisi Uygar Dursun Yıldırım, “Türkiye’de kamusallık anlayışı tasfiye edilmiştir. Yani tarımda kamu yönetimi tamamen çökmüştür” dedi.
Ekonomist Korkut Boratav, ekonomik krizin getirdiği toplumsal krizin ağırlaşarak devam edeceğini belirtti. Aziz Konukman, “Barış yoksa bütçe hakkı da yoktur” derken, Mustafa Durmuş ise, 250 milyar TL savaş harcamasının krizi tetiklediğini söyledi.
“İnsanca yaşamak istiyoruz” şiarıyla yarın Bakırköy Halk Meydanı’nda miting düzenleyecek olan İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, işçilere, emekçilere, gençlere, kadınlara ve tüm halklara “Taleplerimizle alanda olalım” çağrısı yaptı.