Gazete Karınca’nın Aurora Prize’ın Projesi'nden derleyerek Türkçeye çevirdiği “1915’ten Bugüne: Ermeni Portreleri” kitaplaştırıldı. Kitabın çevirmenlerinden Lokman Sazan, “Bu insanları kendi anlatılarıyla okumak belki de toplumsal yüzleşmeye ve uzun süredir özlem duyduğumuz barışa katkı sunacaktır” dedi.
Savaşta ailesini kaybeden ve ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyeli bir göçmenin hikayesini anlatan “Kaçış” filminin yönetmeni Kenan Kavut, “Hiçbir günahı olmayan insanlar, iktidarlar tarafından savaşa sürükleniyor. Savaşın olduğu coğrafyalarda yaşamak ölmekten daha zor” dedi.
14 yaşında öğrendiği bağlama yapımını 24 yıldır sürdüren Mehmet Vural, mesleğinin inceliklerini ve zorluklarını anlattı. Vural, "Dünyayı kurtaracak tek şey müziktir. Müziğin hiçbir zaman savaşla, kötülükle işi olmaz" diye konuştu.
37’nci İstanbul Film Festivali ödül töreni gerçekleştirildi.
Dünyaca ünlü Bolivyalı Piyanist Sergio Escalera, Diyarbakır'daki Pale Huner Sanat Evi’nde sahne aldı.
Mahmur Kampı’nda yaşayan Kürtlerin hayatlarını anlatan ve onların yaptığı resimler Cenevre’de sergilendi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Êzidîlerin kutsal Çarşema Sor Bayramı'nı kutladı.
Latin Amerika edebiyatının en önemli kalemlerinden olan Gabriel Garcia Marquez’in hayata gözlerini yummasının üzerinden 4 yıl geçti. Gabo, babaannesinin anlattığı gibi yazdığı eserleriyle okurlarını büyülü bir yolcuğa çıkarmayı sürdürüyor.
23. İzmir Kitap Fuarı, Türkiye’de her alanda olduğu gibi yayıncılıkta da tekelleşmeye doğru atılan adımların hissedildiği bir etkinlik oldu. Yazar Ronî War, Kürt yayınevleri Aram ve Nûbihar’ın fuarda olmayışı için “Bir yanım eksik hissediyorum” dedi.
Bir çocuğun gözünde 1990’larda bölgede yaşananların anlatıldığı “Hewno Bêreng” filminin yönetmeni Mehmet Ali Konar, “Benim yapmak istediğim Kürdistan’daki çocukların psikolojisini anlatmaktı” dedi.
Ressam Mercan Görkem, bez tual yerine tahta kullanıyor. Fırçanın ucuna yerleştirdiği duygularını tahta üzerine aktardığını belirten Görkem, tahtanın tualden çok daha zor olduğunu ifade etti.
Gün Matbaacılık'a el konulması nedeniyle kitaplarının yeni baskısını yapamayan Otonom Yayıncılık çalışanı Melis İnan, baskıların bugünle sınırlı olmadığını belirterek, "Gerçeğe ulaşmamız engelleniyor" dedi.
Bedeni "muharebe alanı", erkekliği ise "uyuşturucu" olarak ele alıp toplumsal cinsiyet rollerini irdeleyen Jessica Schiefauer'in “Oğlanlar” kitabı çıktı. Cinsiyetçiliğin her iki cins için bir savaş olduğuna işaret eden yazar, “Kitabı yazarak içimdeki genç kızı bir parça rahatlattım” dedi.
“Şarkı söylemek için ışıklara, tiyatro için salonlara ihtiyacımız yok” diyerek Meclis’te kadın sanatçıların sahneye çıkarılmamasına tepki gösteren oyuncular, “Her şey baştan sona yanlış ve had bilmezlik. Hele ki Meclis’ten birinin karışması müdahale etmesi yalnız had bilmezlik değil gülünçtür” dedi.
TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile düzenlenen 23’üncü İzmir Kitap Fuarı kapılarını açtı.