İSTANBUL - Kadına yönelik şiddetle mücadele eden Kadın Zamanı Derneği'nin üyesi Newroz Ünverdi, erkek şiddetinin sistematik hale geldiğini belirterek, nihai hedeflerinin şiddeti kaldıracak bir sistem oluşturmak olduğunu söyledi.
Türkiye'de ve dünyada kadına yönelik şiddet her geçen gün artarak devam ediyor. Kadın örgütleri, iktidarın uygulamalarının erkek şiddetini artırdığını belirterek, devlet mekanizmasının şiddeti ortadan kaldıracak önleyici politikalar geliştirmesi için birçok alanda çalışma yürütüyor. 2019'da kurulan Kadın Zamanı Derneği de toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalan kadınlara destek sunarak feminist ilkelerle danışmanlık yapıyor.
İstanbul'da birçok farklı etnik kimlik, inanç ve görüşten kadına temas Kadın Zamanı Derneği’nden Newroz Ünverdi, İstanbul gibi büyük ve kozmopolit bir şehirde kadına yönelik şiddetle mücadele eden ve şiddet başvurusu aldıklarını ifade etti. Erkek şiddetinin sistematik hale geldiğini gözlemlediklerini dile getiren Newroz Ünverdi, "Biz şiddetle mücadele alanında çalışan bir kurum olarak; sadece danışana destek vermenin ötesinde şiddetle mücadeleye dair bir politika ve farkındalık yaratmak üzerine çalışmalarımızı örgütlüyoruz. Farklı alanlarda başvurular geliyor; ama hepsinin zemininde, erkeklerin kadınlar üzerinde kurmak istediği tahakküm yatıyor. Bu psikolojik, fiziksel, cinsel, ekonomik şiddet olabiliyor. Erkek de sistemin kendisi de devlette belli noktalarda şiddet uyguluyor. Bazen el ele vererek bazen ayrı ayrı şiddet mekanizmalarını oluşturuyor ve kadına yöneltiyor" dedi.
ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE
Diğer kadın örgütleriyle dayanışma içinde olduklarını dile getiren Newroz Ünverdi, başvurudaki ihtiyaçlara göre kadınları, dayanışma içindeki kadın örgütlerine yönlendirdikleri söyledi. Newroz Ünverdi, dernekte çalışma yürüten tüm kadınların kadın hareketinin içinden geldiğine dikkat çekerek, "Dolayısıyla mahallelerde, yerellerde temasları olan kadınlarız her birimiz. Bu da kadınlar tarafından bilinme halini de getiriyor. Bizim nihai hedefimiz kadına yöneltilen bu şiddeti ortadan kaldırmak buna dair kapsamlı, kalıcı ve yapıcı politikalar üretilmesini sağlamak. Önleyici, koruyucu politikalar üretmek, caydırıcı cezalarla şiddet faillerini cezalandırmak, bir noktada tamamen devletin sorumluluğunda. Ama onların boş bıraktığı alanda biz kendi çabamızla doldurmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
HUKUKİ VE PSİKOLOJİK DESTEK
Çalışmalarını Türkçe ve Kürtçe sürdürdüklerini belirten Newroz Ünverdi, "Zorla göç ettirilmiş, İstanbul'un yoksul mahallelerinde yaşamak zorunda bırakılan Kürt kadınlara odaklanmak ve anadillerinde kendilerini rahat ifade edebildikleri ve mekanizmalara ulaşabilecekleri bir alan olarak tanımlıyoruz. Bizim temel destek sunduğumuz noktalar; hukuki destek, psikolojik destek. Gönüllü avukatlarımız var, belli davalarda adli yardım bürolarına yönlendirme yapıyoruz, biz takip edebileceksek o davayı takip ediyoruz. Psikoloji komisyonumuzda psikolojik destek sağlayan gönüllü psikologlarımız var. Diğer kadın örgütleriyle kadın mücadelesini bilen bir ortaklığımız olduğu için çok ortak noktalarda birleşiyoruz. Başvuru alırken başvuru süreçlerini işletirken, destek olurken, birbirimize yönlendirme destekleri sağlama açısından ciddi bir dayanışmamız ve ortak bir mücadele zeminimiz var" diye belirtti.
SAĞLIK VE HAK TEMELLİ ATÖLYELER
Talep ve ihtiyaçlara göre düzenledikleri atölyelerle kadınlara ulaştıklarını dile getiren Newroz Ünverdi, “Düzenli olarak sağlık atölyesi, meme kanseri atölyeleri düzenliyoruz. Şiddetle mücadele, şiddetle baş etme yöntemleri, 6284, boşanma hakkı, nafaka hakkı üzerinden belli hukuksal hakları kapsayan atölyeler düzenliyoruz. Yaratıcı drama, yaratıcı üretim atölyeleri düzenliyoruz. Daha interaktif olan ve kadınların bir şeyler yarattığı atölyelerde, kadınların güç alma halleri çok daha farklı oluyor. Ve bunu yaparken yanında bir başka kadının olması, onunla sohbet etmesi, onunla belli paylaşımlarda bulunması gerçekten kadına güç veriyor ve biz de önümüzdeki süreçte bu alana yoğunlaşmak istiyoruz. Buna ek olarak toplumsal cinsiyetçilik, toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele ve onların tanımlanması üzerinden belli alanlarda atölyeler tartışmalarda yürütüyoruz" diye ifade etti.
YEREL YÖNETİMLER VE ANADİLDE BAŞVURU
Yerel yönetimlerle ortaklaşma noktasında çabalarının olduğunu dile getiren Newroz Ünverdi, kayyım süreçlerinin bu temas kurma haline ket vuran bir durum açığa çıkarttığını belirtti. 2023'te İstanbul'da yaşayan Kürt kadınların şiddetle mücadele mekanizmalarına kendi anadillerinde erişimi üzerinden bir raporlama çalışması yürüttüklerini anımsatan Newroz Ünverdi, sözlerine şöyle devam etti: "Bu kapsamda İstanbul'un 3 farklı ilçesinde 75 kadınla bir araya geldik. Bu görüşmeler sonucu 2 belediyeyle görüştük. O bölgede yaşayan ve mekanizmalara ulaşmakta zorluk çeken hiçbir kadına ulaşabilmek için bir kaygılarının olmadığını çok net gözlemledik, aldığımız o görüşmelerde. Biz bu yeni süreçte de önümüze yeni bir çalışma koyduk. Yerel yönetimlerin, mekanizmalarında Kürtçeyi işletme ve onlara ulaşan kadınlarla ilk başvuru süreçlerini nasıl ilerlettiklerini izleyeceğimiz bir çalışmamız var."
MA / Yeşim Tükel