ANKARA - Sürecin başından beri Abdullah Öcalan'la görüşme konusunda olumlu mesajlar veren Yeni Yol'un yapılan baskı ve müdahalelerle İmralı'ya üye göndermekten vazgeçtiği iddia ediliyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Ortadoğu'da İsrail'in genişleyen hegemonik rolüne yönelik yıllardır dile getirdiği karşıtlık, İmralı'da yeniden şekillenen çözüm sürecine dair tartışmaları da derinleştiriyor. CHP'nin İmralı görüşmeleri için temsilci göndermeme kararı ve hemen ardından Demokratik Atılım Partisi'den (DEVA) 9, Saadet Partisi'nden 9 ve Gelecek Partisi'nden 4 olmak üzere Meclis'te 22 milletvekiliyle temsil edilen Yeni Yol Grubu'nun aynı yönde adım atması, kulislerde "operasyon çekildi" iddiasını gündeme getirdi. Devlet bürokrasini yakından takip eden bir kaynağın aktarımlarına göre, iktidarın CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinin Abdullah Öcalan'la görüşmesini istemediğini, görüşmenin AKP ve MHP ile sınırlı tutmayı amaçladığı, muhalefetin de bu tuzağa düştüğünü ifade edildi. Kaynak, CHP'nin iktidarın istediği tercihi yapması üzerine iktidar ve bürokrasi içindeki süreç karşıtı kesimlerin Yeni Yol Grubu'na operasyon çektiğini ve İmralı'ya gitmekten vazgeçirdiğini kaydetti.
YENİ YOL GRUBU'NA MÜDAHALE Mİ?
Söz konusu kaynak, CHP'nin İmralı'ya üye vermemesinde etkili olan yapının, Yeni Yol Grubu'na da müdahale ederek, partinin İmralı'ya üye verme kararını engelledi. Bir diğer iddia ise Yeni Yol Grubu'nda bulunan partilere bürokrasideki üst düzey bürokratlar aracılığıyla doğrudan İmralı'ya vekil göndermeme yönünde karar alması için ciddi bir baskı uygulandı.
GELECEK PARTİ'Lİ TORUN: BEN DE GİDERİM DEMİŞTİ
Gelecek Partisi Bursa Milletvekili Kani Torun, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Hiç kimse bu ziyarete yanaşmayacaksa alırım yanıma 3 arkadaşımı; İmralı'ya gitmekten imtina etmem" sözlerine sanal medya üzerinden destek vermiş, açıklamasında şunları ifade etmişti: "Elbette Milliyetçi Hareket Partili vekiller Sayın Bahçeli'yi yalnız bırakmayacaktır. Ancak kayıtlara geçsin diye belirtmek isterim ki, ihtiyaç oluşursa Sayın Bahçeli ile İmralı'ya gitmeye ben de varım." Yeni Yol'da yer alan Gelecek Parti'li Kani Torun'un bu açıklamaları gündemde yer alırken, partisinin bileşeni olduğu Yeni Yol'un İmralı'ya giden heyete üye vermemesi ise, "Ne oldu da bu karar alındı" sorusunu gündeme getirdi.
DEVA PARTİSİ DE Mİ AYNI BASKI ALTINDA?
1 Ekim 2024'ten bu yana Yeni Yol içinde bulunan DEVA Partisi de çözüm sürecine olumlu bakıyor ve Kürt meselesinin Meclis'te çözülmesini savunuyordu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da benzer şekilde, "Kürt vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçer" demişti. Buna rağmen DEVA Partisi, son anda Meclis'te kurulan komisyonda üye vermekten vazgeçti. Kürt meselesinin Meclis'in çatısı altında çözülmesini savunan Babacan'ın partisinin, bu komisyonda yer almaması kafalarda soru işaretleri bıraktı.
SAADET PARTİSİ: HEP BERABER ÇÖZMEK ZORUNDAYIZ
Yeni Yol Grubu içerisinde yer alan Saadet Partisi de Kürt meselesinin çözümüne dair olumlu imaj çizdi. Saadet Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya da geçtiğimiz günlerde Mezopotamya Ajansı'na verdiği demeçte, komisyonun İmralı'ya gidişine dair şunları söylemişti: "Komisyon kurulmadan önce de nihayetinde kamu bürokrasisi, güvenlik bürokratları aracılığıyla devlet gerekli görüşmeleri yapıyordu. Hem belirlenmiş olan İmralı Heyeti, hem DEM heyetinin zaman zaman gidiş gelişlerini, yine güvenlik bürokrasisinin İmralı'da Öcalan'la görüşmesi hepimizin bildiği konular. Zaman zaman bunun kamuoyuna yansıyan mesajları da söz konusuydu. Komisyon bu bağlamda birçok kesimi dinledi; ama henüz komisyonun gündemine bu konu taşınmadığı için yani komisyona Öcalan'ında kanaatlerini düşüncelerini iletmesiyle ilgili husus, komisyonun gündemine geldiği zaman bunu hep beraber değerlendirmiş oluruz." Kaya, devamında, "Demokrasi, özgürlük ve hukukun herkes için sağlandığı bir Türkiye'yi hep beraber başarmak zorundayız" diye eklemişti.
TARİH TEKRRÜR MÜ EDİYOR?
1993 yılında, Eşref Bitlis'in teşvikiyle kurulan "Barış, Kardeşlik ve Dayanışma Komitesi" sırasında da benzer dirençler yaşanmıştı. Kaynaklara göre, o dönemde Gladyo onun devreye girmesi ve sürecin sabote edilmesi, günümüzde de benzer bir tabloya işaret ediyor.
Yine yaşananlar, önümüzdeki dönemde sürecin, partiler arası güç dengeleri ve derin kliklerin müdahaleleriyle daha da karmaşık bir tablonun oluşacağını işaret ediyor.
MA / Selman Güzelyüz
