ANKARA - Tülay Hatimoğulları, 10 ayda 235 kadının katledildiği, 247 kadının da şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini belirterek “Şüpheli denilerek üstü örtülmek istenen kadın cinayetlerini çok iyi biliyoruz” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis Kadın Grubu toplantısında gündemdeki gelişmeleri ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün doğmasına neden olan Mirabel kardeşlere ve verdikleri mücadeleye değinen Tülay Hatimoğulları, yaşamını yitiren ve şu an hala cezaevinde tutulan kardın siyasetçilere ve verdikleri mücadeleye değindi. Suriye’de Alevilere yönelik katliamlara tepki gösteren Tülay Hatimoğulları, “Sokakta dolaşan yurttaşlara, insanlara gelişigüzel ateş açıyorlar, evlerini ve dükkanlarını ateşe veriyorlar. 2025'in Mart ayında Suriye'de Alevilere dönük tarihin en büyük Alevi katliamlarından birisi gerçekleşti. Binlerce Alevi katledildi. Kadınlar kaçırıldı. İşkence edildi kadınlara. Köle pazarında satıldı kadınlar. Suriye'de Alevilere dönük olanca hızıyla devam eden bir soykırım var. Ve aynı şekilde Dürzilere ve Hristiyanlara dönük de bir katliam gerçekleşiyor Bizler buna sessiz kalamayız. Hiçbir vicdan, hiçbir yürek buna sessiz kalamaz” dedi.
Alevi katliamını karşı mücadele ettiklerini; siyaset, diplomasi ve toplumsal alanlarda bunun mücadelesini sürdüreceklerini belirten Tülay Hatimoğulları, “Aleviler, Alevi kadınlar yalnız değildir” dedi.
‘KADIN CİNAYETLERİNİN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR’
Kadınların yaşamın her alanında şiddete maruz kaldıklarını söyleyen Tülay Hatimoğulları, kadına yönelik şiddettin münferit olmadığını, erkek-devlet şiddetinin kapitalizmle ele ele vererek kendisini yeniden ürettiğini kaydetti. Tülay Hatimoğulları, "İçişleri Bakanı kadın cinayetlerinin yüzde 25 azaldığını iddia ediyor. Oysa sadece 2025 yılının son 10 ayında 235 kadın katledildi ve 247 kadın ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Şüpheli ölümler kadın cinayetlerini aşmış durumda. Çünkü araştırılmıyor. Çünkü üstü örtülüyor. Her gün kadınların erkekler tarafından öldürüldüğüne tanıklık ediyoruz. Bakın daha dün Nuran Şimşek boşandığı erkek tarafından katledildi. Üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Mizgin Ertekin Ankara'da kaldığı öğrenci yurdunda tırnak içinde söylüyorum düşerek hayatını kaybetti. Genç kadınlar, öğrenciler yurtlarda korunmuyor. Rojin’den iyi biliyoruz bunu. Bizler şüpheli denilerek üstü örtülmek istenen kadın cinayetlerinin çok iyi biliyoruz. İntihara sürüklenen kadınları da sevdiği ve yakını olan erkekler tarafından katledilen kadınları da biliyoruz” ifadelerini kullandı.
DEVLET ELİYLE DELİLLER KARARTILDI
Tülay Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rojin Kabaiş'in dosyasında iki DNA örneğine, kan lekelerine rastlanıyor ve bir şüpheli arabadan bahsediliyor. Buna rağmen ne yazık ki bir kadının ölümü, devlet eliyle deliller karartılarak örtülmeye çalışılıyor.
Bakın, geçtiğimiz günlerde Van 100. Yıl Üniversitesine gittim. Van’daki kadın meclisimizle birlikte, TJA ile birlikte kadınlarla beraber üniversitede Rojin’in kaybolduğu noktada bir basın açıklaması yapmak istedik. Ama adeta bütün Van polisi oraya yığılmış ve bizim o noktaya gitmemizi bilerek ve isteyerek engellediler.
Buradan soruyorum: Van Valisi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü, Emniyet… Bu olayın üzerini örtmek için neden bu kadar çaba sarf ediyorsunuz?”
Ayrıntılar geliyor…
