ADANA - İHD Adana Şubesi'nin dayanışma gecesinde barış vurgusu yapılarak, “Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez” mesajı verildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, kentte bir otelde dayanışma gecesi düzenledi. Geceye, insan hakları savunucuları, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Saygı duruşu ile başlayan gecede, İHD'nin bir yıllık faaliyetinin konu edindiği sinevizyon gösterimi yapıldı.
Ardından İHD Adana Şubesi Başkanı Yasemin Dora Şeker, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve ardından Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı görevini üstlenen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklanmasını “irade gaspının kurumsallaşması” olarak nitelendirerek, “Büyük bir zulümle karşı karşıyayız ama yılmayacağım diyen Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Ardından yerine seçilen Zeydan Karalar da hukuksuzca tutuklandı. Bu toplumun iradesine yönelik sistematik bir müdahaledir" dedi.
'TARİHİ BİR FIRSAT'
Güncel siyasi operasyonlar ve “irade gaspı”nın derinleştiğini belirten Yasemin Dora Şeker, toplumun barış ve demokrasi talebinin artık ertelenemez bir noktada olduğunu söyledi. Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne değinen Yasemin Dora Şeker, süreci “tarihi bir fırsat” olarak tanımlayarak, “Sadece şiddetin ve çatışmaların sona ermesi barışın inşası için yeterli değildir. Savaş ve çatışmaların tahrip ettiği hakikatin onarılması ve yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin etkilerinin giderilmesi, barışın inşası için önemli bir çalışma alanı olacaktır” diye konuştu.
'YENİ BİR ANAYASA'
İHD’nin 2025 raporundan veriler paylaşan Yasemin Dora Şeker, 335’i ağır bin 412 hasta tutsağın hala cezaevinde olduğunu dile getirdi. İnfazı tamamlanan siyasi tutsakların, İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tahliye edilmediğini dile getiren Yasemin Dora Şeker, AİHM kararlarına rağmen "umut hakkı"nın uygulanmadığını belirterek, "TMK’nın kaldırılması, RTÜK ve yargı baskısının son bulması, sosyal medya üzerindeki sansür girişimlerinin durdurulması, dernekler üzerindeki idari denetim ve kayyım uygulamalarının sonlandırılması, BM standartlarına uygun Hakikat, Yüzleşme, Adalet ve Tazmin Komisyonlarının kurulması, anadilinde eğitim, yerinden yönetim ve eşit yurttaşlık temelli yeni bir anayasa” ifadelerini kullandı.
'BARIŞIN ÖNÜNÜ AÇACAK'
İHD Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Demir, son yıllarda dünyada yaşanan gelişmelerin insan hakları sistemini çökme noktasına getirdiğini vurguladı. Hamas’ın saldırıları ve ardından İsrail’in Gazze’de yürüttüğü katliamlarla başlayan sürecin insanlığın ürettiği tüm insan hakları temelli anlaşmaları adeta rafa kaldırdığını söyleyen Demir, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Helsinki Şartı… Bugünün iktidar anlayışları bu kazanımları görmezden geliyor. Buna denk bir mücadele ortaya koymazsak dünya daha büyük felaketlere sürüklenecek” dedi. Türkiye’de yeniden başlayan çatışmasızlık ortamının önemine vurgu yapan Demir, insan hakları savunucularının bu süreci sahiplenmesi gerektiğini, çatışmasızlık sürecini kıymetli bulduklarını söyleyerek, “Çünkü silahın konuştuğu yerde sözün gücü azalır. Oysa biz sözün yeniden güçleneceğine inanıyoruz. Bu süreci insan hakları boyutuyla sahipleniyoruz ve bunun demokrasiyle taçlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Hedefimiz, barışın önünü açacak bir demokratikleşme kapısı aralamak olmalı" ifadelerini kullandı.
'HERKES EŞİTTİR'
Türkiye’de Kuzey ve Doğu Suriye'nin “tehdit” gibi gösterilmesinin gerçekçi olmadığını ifade eden Demir, Kuzey ve Doğu Suriye'nin Suriye'de en istikrarlı ve halkların kendini ifade edebildiği bölge olduğunu vurguladı. Muhalefetin iktidara “Suriye’de ne işiniz var?” diye sormadığını, iktidarın oluşturduğu beka algısını sorgulamadığını belirten Demir, Kürtlerin geleceğe dair güven ve umut beklentisine dikkat çekerek, muhalefetin iktidarın algısını kıracak, Kürtlere somut bir perspektif sunacak politikalar üretmesi gerektiğini vurguladı. İHD’nin evrensel insan hakları perspektifine dikkati çeken Demir, “İHD, Gazze’de İsrail’in uyguladığı zulme de karşı çıkar, Suriye’de Alevilere yönelik baskıya da… Zulüm dünyanın neresinde olursa olsun karşısındayız. Herkes farklı olabilir ama herkes eşittir" dedi.
'HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR'
Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, barış, eşitlik ve toplumsal dayanışma vurgusu yaptı. Hakikat ve yüzleşme ihtiyacına dikkat çeken Serra Bucak, toplumun yaşadığı acıların konuşulması, helalleşilmesi ve devlet düzeyinde de politik bir özrün gerekliliğine dikkat çekerek, “Acılarla yüzleşmeye, dayanışma alanlarını büyütmeye ve bunu genç kuşaklara aktarmaya ihtiyaç var. Bu hepimizin ortak sorumluluğudur. Barış ve eşitlik mücadelesini toplumsallaştırma sorumluluğumuz var” diye konuştu.
BARIŞ ÇAĞRISI
Son olarak konuşan CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Ortadoğu’da yaşanan çatışmalara ve özellikle Filistin’deki sivil kayıplara dikkat çekerek barış çağrısında bulundu. Müzeyyen Şevkin, “Silahların sustuğu, kanın durduğu, sevginin ve barışın hakim olduğu pırıl pırıl bir ülke ve dünya diliyorum" dedi.
Gecenin sonunda Cem Bağlama Topluluğu, İlke Bilgiç ve Barış Tezkorkmaz sahne aldı.
