İSTANBUL - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yaşanan yoksulluk, işsizlik sorununa dikkat çekerek, “Türkiye’nin yüzde 70’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Toplum, iktidarın barışa gözünü kapatan uygulamalarından rahatsız” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 2026 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi'nin Meclis’te görüşüldüğü süreçte ekonomik kriz ve yoksulluğa karşı adalet talebini büyütmek amacıyla dört koldan Ankara’ya "Ekmek ve barış için bütçe" sloganıyla yürüyüş başlattı. Yürüyüşün Marmara kolu İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yürüyüş gerçekleştirdi. DEM Parti İlçe binasında bir araya gelen kitle, buradan başlayarak Esenyurt Meydan’ına kadar yürüdü. Yürüyüşe, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti İl ve İlçe örgütlerinin yanı sıra Türkiye İşçi Partisi (TİP), Devrimci Yapı İşçileri Sendikası (DEV-YAPI), İşçi Sendikası, İstanbul Geri Dönüşüm ve Katkı Atık İşçileri Derneği (İGEKAT-DER), Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) katılım sağladı. Buluşmada “Çekçeğime dokunma aç bırakma” ve “Ekmek ve barış için” pankartları açıldı. Buluşmada sık sık “Savaşa değil emekçiye bütçe” sloganları atıldı.
Yapılan yürüyüşün ardından, İstanbul Geri Dönüşüme Katkı Derneği, işçilerin yaşadığı sorunlar ve bütçeye dair yazdıkları mektupları Bakırhan’a teslim etti. İşçilerin sorunlarını dinleyen Bakırhan, ardından basın açıklaması gerçekleştirdi. Bakırhan, “Bileşen partilerimizin eşbaşkanlarıyla, ittifak güçlerimizin desteği ile birlikte Çerkezköy’den bir yürüyüş başlattık. Türkiye’de büyük iki temel eksik var bunlardan biri barış, biri de ekmektir. Mecliste bütçenin görüşüldüğü bir süreçte aslında nasıl bir bütçe olması gerektiğini, Çerkezköy’den Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkan emekçi arkadaşlarımızın dile getirmiş oldukları sorunları burada da arkadaşlarımız dile getirdi” diye konuştu.
‘TALPLERİNİZİ MECLİS'E TAŞIYACAĞIZ ‘
Türkiye’nin dört bir yanından işçi ve emekçilerin kendilerine ilettikleri öneri ve düşüncelerini Meclis'te daha yüksek seslerle haykıracaklarını belirten Bakırhan, “Barış eksikliği öyle bir eksikliktir ki, insanların düşüncelerini dile getiremediği, getirdiği zaman başına bin bir türlü belanın geldiği, duvarlar arasına girdi mi çıkmasının zor olduğu Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen arkadaşlarımızın, insanlarımızın bırakılmadığı bir Türkiye’de yaşıyoruz. Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Nazmi Gür’lerin, Kobanê kumpas davasında alınan Can Atalay’ların ve benzeri durumda olan binlerce insanımız şu anda cezaevinde yatıyor. Niye? Barış yok diye” dedi.
‘ARAMA NOKTALARI HALA DEVAM EDİYOR’
Türkiye, toplumsal barışı sağlamadığı için insanların dilini, kimliğini, inancını savunmaya korktuğunu vurgulayan Bakırhan, sözlerine şöyle devam etti: “Sadece bölgede değil, Türkiye’nin dört bir yanında arama noktaları hâlâ devam ediyor, yaylalar hâlâ yasak. Bir ülke düşünün, asgari ücret alan arkadaşlarımızın maaşı kiraya yetmiyor. Bir ülke düşünün, yoksulluk sınırı 92 bin lira. İnsanlar çocuklarını okutamıyor, beslenemiyor, barınamıyor, sağlık sorunlarını gideremiyor insanlar büyük bir sıkıntı ile yaşam mücadelesi veriyorlar. Biz dedik ki 2026 bütçesi emekçilerin olsun, emeklerin olsun, kadınların, eğitimini göremeyen öğrencilerin, iş bulamayanların, her gün dükkânına kilit vurup kapatmak zorunda kalan küçük esnafın bütçesi olsun. Ama kime diyoruz? Meclis'te bütçe görüşmeleri başlarken iktidar bir sunum yaptı. Biz birbirimize dedik ki: ‘Allah Allah, İsviçre’de mi yaşıyoruz? Ya da bizim yaşadığımız ülkede bunlar mı yaşanmıyor?’ İktidara göre Türkiye’de işsizlik yok, yoksulluk yok; iktidara göre emekçiler rahat geçiniyor. İktidara göre kadınlar her gün katledilmiyormuş, kadınlar istediği zaman iş bulabiliyormuş. Üniversiteyi kazanmış insanlar üniversiteyi okuyamıyor. Aileler çocuklarına ekmek götüremediği için mektup bırakıp intihar ediyorlar.”
'İKTİDARI UYARMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK'
“İktidarı uyarmak için yola çıktık” diyen Bakırhan, “2026’nın bütçesi savaşa, silaha değil; emekçiye, kadına harcansın diye yola çıktık. DEM Parti emekçilerin partisidir, yoksulların partisidir. Eşbaşkanımız Batman’dan yola çıktı, bir grup arkadaşımız Ege’den, Marmara’dan yola çıktı. Şu anda Türkiye’nin dört bir yanından, Esenyurt ‘ta, Çerkezköy’de olduğu gibi Ankara yollarına döküldük. Ankara’ya siz geri dönüşüm emekçilerinin dile getirmiş olduğu talepleri haykırmak için gidiyoruz. Yıllardır Kürtlerin iradesini gasp eden kayyımları kınamak, protesto etmek için Ankara’ya yürüyoruz. Esenyurt ‘ta halkın iradesi gasp edilmiş, gelmiş bir tanesi o koltuğa konmuş; utanacağına yetmiyor, bir de işçinin geleceğiyle oynuyor. Batsın bu düzen. Batsın, yalan yanlış halkın iradesini temsil etmeyen, emekçinin düşmanı olan insanların bu dünyası batsın. Türkiye’nin yüzde 70’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve bu ekonomi politikalarından rahatsız; bu iktidarın barışı getirmeyen, barışa gözünü, kulağını kapatan uygulamalarından rahatsız” dedi.
