KHK eyleminde öğretmen atamalarında mülakata tepki

img
İZMİR – KHK eyleminde öğretmen atamalarında mülakat uygulamasının devam etmesinin adaletsizliğin devam edeceğinin göstergesi olduğu vurgulandı.  
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu’nun, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi için Karşıyaka'da düzenlediği oturma eylemi 292’inci haftasında devam etti.  "İhraç tecrittir. Tecrit insan hakları ihlalidir. Hak ihlallerine hayır. İşimize geri döneceği" pankartı açılan açıklamada sık sık, “Asla yalnız yürümeyeceksin” ve “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Zafer direnen emekçinin olacak” ve " sloganları atıldı. Basın açıklamasına siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri destek verdi.
 
Açıklamada konuşan Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Eğitim Sekreteri Şifa Ada Demirbilek, adaletin bir yerlerden kulağa fısıldanan siyasi kararlarla değil hukuka bağlı kalarak tesis edilebileceğini söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı'nın, 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması için takvim açıkladığını anımsatan Demirbilek, "Daha önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 'kemer sıkma' programı nedeniyle kamuda emekli olan sayısı kadar atama yapılacağı yönündeki açıklamaları dikkate alınarak belirlenen 20 bin sayısı 2023 yılında emekli olan öğretmen sayısını ifade etmektedir. 2024 yılında KPSS’ye girecek öğretmen sayısının 500 bini geçmesi beklenmektedir. Ataması yapılmayan öğretmen arkadaşlarımız 2024 yılı içinde en az 100 bin atama talep etmesine rağmen bu talebe olumlu yanıt verilmediği gibi, söz konusu talebin dörtte biri kadar atama yapılacak olması kabul edilemez" dedi.
 
MÜLAKAT DEVAM EDİYOR
 
Atamalarda yüzde 50 KPSS, yüzde 50 mülakat notunun belirleyici olmasının torpili çağrıştırdığını vurgulayan Demirbilek, ciddi adaletsizliklere neden olan mülakat uygulamasından vazgeçilmediğini kaydetti. Mülakat uygulamasına son verilmesi gerektiğini söyleyen Demirbilek, "Eğitimin en güncel tartışma konusu olan ve MEB tarafından gündeme getirilen program 'sadeleştirmesi' eleştirilmeye ve tepki çekmeye devam ediyor. Programın ders amaçları, içerikleri ve genel sunumda kullanılan kavram setleri mevcut haliyle, Anayasanın 2.42.90 ve 124.Maddeleri ile 1739 Sayılı Milli Eğitim Kanunun Amaçları ve Temel İlkelerine aykırı düzenlemeler içermekte" diye belirtti.
 
İDEOLOJİK YÖNELİM 
 
Müfredat değişikliği ile önümüzdeki dönemin ideolojik yöneliminin nasıl şekilleneceğinin ortaya koyulduğunu söyleyen Demirbilek, "Bir parti programına atıf yaparak hazırlanan bu program bu yönüyle de hukuksal olarak sorunludur. O nedenle toplumu oldubittiler ve dayatmalarla karşı karşıya bırakan anlayışa karşı şimdiden hukuksal mücadele başta olmak üzere her türlü demokratik ortak mücadele yürütülmesi gerekmektedir. Sendikamız Eğitim Sen, iktidarın siyasi kadrolaşma amacıyla gündeme getirdiği proje okulları uygulamasına ilk gündeme geldiği andan itibaren itiraz etmektedir. Proje okulları ilgili yönetmelikte atamalarla ilgili belli bir takvim ve kriterin olmaması, özellikle yönetici atamalarında siyasal/sendikal referansların, doğrudan torpilin ön planda olması kabul edilemez bir durumdur. Siyasi iktidarın her alanda etkisini gösteren siyasi yandaşlık ve torpil ilişkilerini eğitim alanında yoğun olarak uygulamasının olumsuz sonuçlarını eğitim sistemi ödemektedir" diye konuştu.